19 Kasım 2013 Salı

FOTOĞRAF TUTKUDUR

Fotoğraf üzerine yazmayı ne zamandır istiyordum. Son günlerde güz güzelliklerini fotoğraflarken doğanın eşsizliğini duyumsamak nasıl iyi geldi ruhuma.

Yıllar önce, Fotoğrafevi'nde aldığım temel derslerde, ışıkla yazı yazmak tanımını çok sevmiştim. Işığı,anla birleştirmek müzik gibi sağıltıyor insanca duygularımı. 

Ah, bir de eski fotoğraflardaki öykülendirmelerim. Gezdiğim sergilerde, baktığım eski aile albümlerde ne yaşanmışlıklar gizlidir. Zaten benim fotoğraf sevgim sevgili komşumuz Türkan Abla'nın evinde, eşi fotoğrafçı Cafer Amca'nın çektiği fotoğraflara bakarken filizlenmiştir. Siyah beyaz fotoların şiirselliğini çocuk aklıyla algılayıp sevmekle başlamış ve ilk çektiğim fotoğraflarla da dostluğumuz başlamıştır makinelerle. 

Fotoğraf çekme maceraları da ayrıdır değil mi? Film rulolarını otuz altılık seçip yıllar boyu, banyo sonrası nasıl çıkacağını beklemek ayrı bir coşkuydu doğrusu. Bir bakarsınız, çekmeyi en arzuladığınız yerde, film biter, yedek yoktur yanınızda,ya da tam çıkarırken bir terslik olur, tüm pozlar yanar. En basit makineden yavaş yavaş yarı profesyonele doğru yükselirsiniz, iki yıl geçmeden yepyeni modeller çıkar, lenslere yetişemezsiniz. Kısacası fotoğrafla aranızda tatlı bir telaş sürer giderdi ki artık  akıllı telefonların sayesinde fotoğraf makinelerine haksızlık yapmaya başladık. ve ben yarı teknolojik birey olarak bunun cezasını çektim bir anlamda. 

Bayram tatilinde çok yoğun programlı bir İspanya gezisi yaptık. fotoğraf tutkunları bu tür turlardaki zorluğu bilir; bir yandan görüntü, öte yandan grubun peşinde koşarsınız. Ve o anda en rahat hangisi gelirse onunla çekersiniz. Yani on telefon çekimine ancak bir iki kamera pozu. Ve akıllı telefonda yedekleme programını kullanmazsanız benim gibi, yanlışlıkla silinenlerin arkasından gözyaşı da dökersiniz.

Neyse, bu yazıya da hüzün ekledim ya, inanamıyorum kendime. Halbuki fotoğrafın düşün etkisinden söz edecektim ve etkilendiğim fotoğraflardan. Portre çekmeyi çok seviyorum. Çünkü her yüz kendi öyküsünü yansıtıyor. Fest'le katıldığım Bakırköy turunda çektiğim balıkçının  çizgileri hala gözümün önündedir. Üsküp'deki yaşlı hanım, Mısır Çarşısı'ndaki şeker yiyen çocuk ve aile bireylerinin çok sevdiğim bir iki pozu. Ve son zamanlarda Bora'yı yakalamak.

Fotoğraf sürekli çevrenizi gözlemenizi gerektirir. Ve o gözle baktığınızda hayattan kareler birbirini izler. Her an kameranızla belgeleyemeseniz bile, belleğinize çekebilirsiniz bazı pozları. 

Gezi Parkı fotoları çok ayrı bir yere sahip benim için tüm gerçekliği ve canlılığıyla. Cumhuriyet mitingleri, 1 Mayıs fotoları, son on yılda hızla değişen İstanbul siluetleri, Garipçe ve Poyrazköy'ün katledilmemiş hali...

Fotoğraflar çok iyi tanıklık yaparlar geleceğe, geçmiş için. Belki de bu yüzden son İstanbul Bienali ve Çağdaş Sanat Fuarı'nda fotoğraf seçkileri geniş yer kaplıyordu. Bu yıl benim için en anlamlı fotoğraflarsa 'Mübadil Aile Öyküleri' sergimizdekilerdi. Belgelemiş olduk kuşakların benzer yaşamlarını.

Bu aralar fotolarımın bazılarını Instagram'da paylaşmak hoşuma gidiyor. Yalnızca fotoğrafa dayanan bu sanal sitede iyi paylaşımlar bulabiliyorum. Örneğin Metin Feyzioğlu'nun iyi bir hukukçu ve politikacı olduğu gibi çok iyi bir fotoğrafçı olduğunu da orada keşfettim. Politika ve fotoğraf denince İsmail Cem'in o güzelim fotoğraflarını anımsamamak olanaksız.

Film izlerken de fotoğrafları izlerim bir bakıma. Örneğin Nuri Bilge Ceylan filmleri, onun fotoğrafçılığının da izlerini taşır büyük oranda. Theo Angelopoulos ,Ingmar Bergman  ve Kim Ki Duk filmlerinden bazı sahneler unutulmazdır benim için.

Magnum Fotoğrafçılarının sergilerini de görme şansım oldu ve Bresson'la Caba ustaların sadeliklerine hayran kaldım. Ara Güler'in, en eskiden en yeniye fotoğrafları na kaç kez baksam da her defasında başka bir ışık yakar gözüme.

Fotoğraf bir tutkudur sözün özü. İyi fotoğraf vermek de yaşam sanatının dallarından biridir. Nasıl bakarsanız hayata, gözlerinizdeki ışık da öyle yansır o sihirli kareye. O yüzden bazı insanlar uyarırlar yanlarındakileri, ''Fotoğrafımızı çekiyorlar, dikkatli olalım'' diyerek...       


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder