Ülkemizde hemen herkese, her şeye ve her yere saygısızca davranıldığı bugünlerde çok saygı duyduğum ilkokul öğretmenimi yazmak istiyorum. Yaşamımda bana yön veren, iz bırakan bir çok öğretmenim oldu. Ancak ilkokul eğitimi ve öğretmeni kişilik gelişiminde başat öğe olarak yer alır hemen her bireyin belleğinde. O yüzden ben de önceliği sevgili öğretmenim Mustafa Gürbüz'e vermek istiyorum.
Birinci sınıf öğretmenimiz Pervin Fırat öğretmen tayin nedeniyle bizlerden ayrılmıştı. Tüm sınıf çok üzülmüştük. İkinci sınıfın ilk günü sınıfa Mustafa öğretmen girmişti. Tüm sınıf o narin Pervin öğretmenimizden sonra şişmanca, saçları dökülmüş yeni öğretmenimizi yadırgamıştık.
Aradan günler geçti ve öğretmenimiz bizim can suyumuz oldu. Bunu nasıl başardı, çocuk bakışım tam anımsamasa da unutamadığım ve beni etkileyen bir kaç anımı yazmak gönül borcum.
Okuma sevgisini ailem vermişse bu sevgiyi ve kitaplarımı paylaşmayı Mustafa öğretmenim öğretti. Her yıl beni kitaplık kolu yapar yanıma da sınıfta kitap okumayı pek sevmeyen bir arkadaşımı yardımcı seçerdi. Biz düzenli bir defter tutar, her hafta sonu sınıf kitaplığından birer kitabı arkadaşlarımıza dağıtır, bir önceki hafta verdiklerimizi de geri alırdık. Bu alışkanlık orta öğrenim yaşamımda arkadaşlarıma kitap vererek sürdü. Öğretmenliğimde de öğrencilerime aşılamaya çalıştım aynı alışkanlığı.
Yaz tatillerinde en büyük zevkim kitap okumaktı, o bilgisayarsız yıllarda. Hatta dördüncü sınıftan beşe geçtiğim yaz, iki ay boyunca anneannemle birlikte teyzemin Ankara'daki evinde kalmıştık. Maltepe'de Anıt Kabir yakınlarındaki eve komşu kitapçı dükkanının sahibi bana kitap bulmaya uğraşırken yorulurdu, çoğunu okumuş olduğum için.
Çok güzel majiskül yazı yazardı öğretmenim. Her hafta yazı dersinde özel olarak satın aldığımız yazı defterlerimize kendi yazısıyla haftanın ödevini yazar, biz de aynını yazmaya uğraşırdık mürekkepli kalemlerimizle.
Müzik derslerimizde en güzel çocuk şarkılarını, marşları öğrenir, hep birlikte coşkuyla söylerdik. Ve hepimiz mandolin kursuna giderdik hafta sonları. Bugünkü müzik sevgimin temelinde o yıllarda mandolinle çaldığım klasik müzik parçaları yatar.
Bugün zihnimden dört işlemi hala rahatlıkla yapıyor ve en basit işlemlerde bile hesap makinesi kullanan gençlere şaşkınlıkla bakıyorsam, öğretmenimin tatlı disipliniyle bizlere verdiği eğitimde saklıdır.
Beden eğitimi derslerimizi okul bahçesinde düzenli olarak yapar, rondlar öğrenir, 23 Nisan için hepimiz farklı şiirler ezberler ve tek tek okurduk. 10 Kasım törenlerine de çok önem verirdi öğretmenimiz. Tüm sınıf evimizdeki kitapları, dergileri getirir okul salonunda sergilerdik. Bizim evde Ata'mızın ölüm yılından kalma dergiler saklandığı için biraz da övünerek götürürdüm o değerli yayınları. Kasımpatlarıyla süslediğimiz Ata'mızın büstünün karşısında saygı duruşunda bulunurken sanki ailemizden birini anar gibi sevgi dolu ve içtendi yüreklerimiz.
Dördüncü sınıfa başladığımızda sevgili arkadaşım Saide'yle hiç ayrılmadan paylaştığımız sıramıza köy okulundan gelen Nuray arkadaşımızı da oturttu Mustafa öğretmen. Çocuk aklımızla ilk önceleri yeni arkadaş pek mutlu etmemişti bizi. Sonraları arkadaşımızın o temiz yüreği ve yeni sınıfına bizimle alışması öğretmenimizin bize güvendiğini gösterdi ve gurur duyduk bundan.
Ve mezuniyet günü geldiğinde öğretmenim bana ''Senin gazeteci ve yazar olmanı isterim Belgin. Bunun için beğendiğin yazıları saklamalısın ve dikkatle okumalısın.'' demişti. Onun öğüdünü, o yıllarda İzmir'de gazetecilik ya da basın yayınla ilgili bölüm olmadığı ve babacığım da İzmir dışında okumamı istemediği için gerçekleştiremedim. Ama hep iyi bir okuyucu olmaya ve amatörce de olsa yazmaya çalıştım.
Sevgili öğretmenim uzun yıllardır kendi gibi öğretmen olan eşiyle emeklilik günlerini yaşıyor. Ben de arada bir de olsa telefonla arıyorum. Ve en son okulumuzun temel atma törenine gelip beni nasıl mutlu etti anlatamam.
Bizler, bizim kuşağımız bugünkü değişmeyen ilkelerimizi ve kararlı duruşumuzu, insana ve barışa sevgimizi Mustafa öğretmenlere borçluyuz. Sağlıkla yaşasınlar ve ülkemizde onlar gibi öğretmenler hep var olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder