10 Aralık 2012 Pazartesi

HANGİ İNSAN HAKLARI

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin BM'de kabulünün 64. yıldönümü bugün. İkinci Dunya Savaşı'nin bitişinden sonra Birleşmiş Milletler daha insancıl yasam koşullarını özledikleri için belki de 30 maddelik bildirgeyi kaleme almışlar 1946'da ve iki yıl sonra da öneri onaylanmış. Haydi gelin bildirgeyi ve 21. Yüzyıl Türkiye'sindeki durumumuza bir bakalım. 

İlk madde akıl, vicdanda ve kardeşçe yasamda eşitlikten söz eder. Bizse akıl tutulması yaşıyoruz son yıllarda. 

Irk, renk, cins, dil, din, inanç, köken ve varlıklılıkta herkes eşittir ikinci maddeye göre. Ya sizce? 

Yaşamak, özgürlük ve bireysel güvenlikte herkes eşittir üçüncü maddede. Açın gazeteleri ya da televizyonu özgür haber, yurttaş güvenliğini bulun ve haber verin, olur mu?

Kölelik ve kulluk yasaklanmıştır bir sonraki maddede. Doğrudur kölelik yoktur yasalarımızda. Peki kulluk için aynı şeyi söyleyebilir mısınız? 

İşkence yasaktır. Belki son yıllarda fiziksel işkence azalmıştık ama yargılanma süreci tümüyle duygusal işkenceye dönüşmüştür, kim yadsıyabilir bunu. 

Kişiliğin tanınmasında herkes eşittir. Öyleyse Roboski katliamında kimler nasıl  yok edilmiştir?

Yasa önünde herkes eşittir. Ama Deniz Feneri, vb sanıkları daha eşittir!...

Herkes ulusal mahkemelerin etkin koruyucu önlemlerinden eşit olarak yararlanır der 8. Madde. Öylesine etkindir ki bu koruyuculuk. Kendilerince deliller sunarak korur yargılananları. 

Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz. Ancak tutuklanması istenenlere keyfi suçlar yakıştırılır ve bu duruma herkes zamanla alıştırılır ülkemizde.hatta son zamanlarda çizgi filmler, diziler de tutuklu kapsamına alınmaktadır büyük bir beceriyle.

Herkes kendilerine yöneltilen ceza niteliği taşıyan suçlamanın saptanmasında tarafsız mahkemece eşit ve adil yargılanır. Bizde adil yargıçların görev yeri değiştirilir en hafifinden...

Suç kanıtlanmadıkça suçsuzluk esastır. Ve yöneltilen suçtan daha ağır ceza verilemez. Vermemek için sonuçlandırma yıllarca sürebilir. Hatta bazı davalarda 124 milyon sayfalık dosyalar bile oluşturulabilir.

Hiç kimsenin özel yaşamına saldırıda bulunulamaz. Ancak özellikle vatan savunmasında yıllarca onurla görev yapmış olanlar ve farklı düşünen bireyler için bu madde geçersizdir

Devlet sınırları içinde özgür dolaşım hakkında herkes eşittir. Ancak bazı sanatçıların etkinlikleri için dolaşmaları sakıncalı olabilir.

Zulüm karşısında başka ülkelere sığınma hakkı günümüzde tüm dünyada mültecilerin pek çoğunluğunun suda boğulmalarıyla ya da kamplarda insanlıktan uzak yaşamlarıyla sonuçlanmaktadır.

Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır. Parası çok olanın da bir kaç yurttaşlığa. Bu arada yıllar önce yurttaşlığı elinden alınanlar son yıllarında ya da öldükten sonra yeniden yurttaş olurlar.

Evlenme ve boşanma herkesin eşit rızasıyla olur. Bizde büyük çoğunlukla erkeğin, babanın ve törenin... Zaten en açık örnek kadın milletvekili bile olsa evlilik süresince kocaya boyun eğer; eğmezse dayak yer. Eski kocaların eski eşlerine öldürmeye dek giden saldırı hakları mahfuzdur!...

Herkesin mal mülk edinme hakkı vardır ve hiç kimse keyfi olarak bundan yoksun bırakılamaz. Eğer kentsel dönüşüm diye bir kolaylık icat edildiyse bu madde işlemez.

Herkesin düşünce, din ve inanç özgürlüğüne hakkı eşittir. Ancak Sünni vatandaşların hakkı diğerlerininkinden daha üstündür.

Herkesin duşun ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Vardır ama basın yayın organlarının hakları belirli kurallara uygunsa...

Herkesin barışçıl biçimde toplanma ve dernek kurma özgürlüğü vardır. Ama hak arayanların bu hakları kısıtlanabilir.

Kamu yönetimine herkes katılabilir. Gücü oranında doğal olarak. Secimler adildir. Sonuçlar açıklanmadan her türlü kesinti olmasıdır,elektrik de dahil.

Sosyal güvenlik, ekonomik, toplumsal ve kültürel haklarda herkes eşittir. Eğer bazı yürekli insanlar bu amaçla vakıflar kurmasa ya da paylaşımlarda bulunmasa şanslı azınlık dışında yurttaşların pek azı için bu madde geçerlidir.

Çalışma, is seçme,adil ve elverişli çalışma koşullarında herkes eşittir. Bizde diplomasi işsizler ordusuna katılmada göreceli eşitlik sağlanmış ve özellikle maden işçileri, tersane ve tekstil çalışanlarının her türlü zehri soluması serbest bırakılmıştır.

Çalışmaya saatleri ve izin hakkı adildir. Bu madde yönetimlerin açıklığında ve sendikacıların dürüstlüğüne bağlıdır.

Herkesin sağlık ve esenliğine uygun yasam düzeyi eşit olmalıdır. Taraf olmayı seçenler için evet, karşıt düşünenler için hayır.

Herkesin eğitim hakkı eşittir. Hemen her yıl değişen yasalarla bu eşitliğin ne olduğu fazlasıyla kafa karışıklığına neden olduğundan pek kimse anlayamamıştır bu eşitliği..hele barışçıl eğitim ilkeleri bazı büyüklerin zıt söylemlerinden ötürü gündemin çok dışında kalmaktadır.

Herkes toplumun kültürel etkinliklerinden yararlanma ve bilimsel ilerlemelerden yararlanma hakkına sahiptir. Ülkemiz insanları ise televizyon kanalı değiştirme ve en son cep telefon modellerini ivedilikle izleme yönünde bu haklarını büyük hevesle uygulamaktadır.

Bu bildirgedeki hak ve özgürlüklerden yararlanma herkes için eşittir. Bu bilince sahip olanların oranına bağlı olarak demek doğrudur bizde...

Herkesin kişiliğini özgürce ve tam gelişmesine olanak sağlayan topluma ödevleri vardır. Ülkemizde bireyler tam gelişmedikleri için ödev yapmayı da sevmezler.

Bu bildiri hiç bir unsuru diğerlerinden farklı konuma getirerek uygulanamaz. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Sözü olan eklesin.  

Içimden geldi yazdım. Daha aydınlık ve bilinçli 10 Araliklar kutlamak dilegiyle...

Herkesin 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder