GUN GELİR, YAZMADAN DURAMAZ INSAN
Günler yılları biriktirir ve an gelir yazmadan duramazsınız. Okursunuz, öğrenirsiniz, öğretmeye çabalarsınız mesleğiniz gereği. Mutlu olmayı bilenlerdenseniz, incinmeyi de iyi bilirsiniz. Duygularınız rehberinizdir genelde. Farkında olup yaşayanlardansanız dolarsınız çabucak.
Yüreğinizdekileri boşaltmanın en iyi yollarından biridir yazmak. On beş yaşımın günceleri gibi arınmak için yazmaya kararlıyım. Etkilendiklerim olacak bloğumda. Belki bir fotoğraf, belki bir oyun, müzik, film, sergi ya da duyup da duyumsadıklarım.
Bugün gazete eklerinden birinde Çiğdem Anad 'SEN KİMSİN' adını verdiği kitabının yazma sürecini anlatıyordu. Ben de yazarken kimliklerimizin anahtarlarını arayacağım bir yönden. Bir yandan 'Taksim Platformu' için imza atarken, öte yandan Whitney Houston'un ölüm haberini duyunca üzülen bir dünyalı olarak.
Dün üniversiteden sınıf arkadaşlarımla birlikteydim. Kaç yıllık bir arkadaşlık. Ben iki çocuk annesi olarak dönmüştüm ikinci sınıfta bırakmak zorunda kaldığım eğitimime. Yirmi sekiz yaşındayken onların en büyüğü yirmi yaşındaydı. Hala anlatırlar beni ilk gördüklerinde neler düşündüklerini.
Evet, dönem Özal dönemiydi ve ben politikalarını hiç benimsemediğim bir hükümetin çıkardığı 'ÖĞRENCİ AFFI' yasasıyla yeniden öğrenci olmuştum. İlk haftalar ne denli yabancıydım ortama. Tam on yıl geçmiş ancak okumaktan hiç ödün vermemiştim. Hiç unutamadığım bir anım vardır o günlerden. Phonetics dersi ilk vizesinden sadece 15 almıştım. On yıl sonra girdiğim ilk sınavdı. Çok üzülmüş ama azimle sistemli bir şekilde çalışmayı sürdürmüştüm. İkinci vizeden bir gün önce bir buçuk yaşındaki kızım ateşlenmiş, o uyuduktan sonra, daha doğrusu ayağımda uyuturken genel bir tekrar yapmıştım. Ve ikinci notum 85'e yükselmişti.
Sanırım o iki sınav bana ne denli üzülürsem üzüleyim ayakta kalmayı öğretti. Ve çabalamaktan hiç vazgeçmedim.
Dünkü arkadaş toplantısı neler anımsattı bir anda. Bu arada aklıma gelmişken; o günlerde arkadaşlarım, hem ders notlarımı hem de kek, börek tariflerimi alırlardı. Dün bir baktım da gelişen teknolojiye ayak uyduran sevgili Meltem, tariflerinin fotoğraflarını çekmiş i-phone'dan okuyor bize :)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder